|
|||||||||
Turkish abstractOdontojenik kistler sadece oral ve maksillo fasial bölgeyi etkilemeleri nedeniyle eşsiz kistlerdir. Radiküler kistler, odontojenik kistlerin en yaygın tipi olup, en sık maksiller sinüsün anterior bölgesinde yerleşirler. Bu lezyonların çoğu etkilenen dişin apeksini içine alan iyi sınırlı radyolüsent bir lezyon olarak ortaya çıkmaktadır. Maksiller sinüsü kaplayacak kadar büyük odontojenik kistler ise daha nadir izlenmektedir. Bu olguda; sol yanakta şişlik ve akıntı şikayeti ile başvuran 24 yaşında bayan hasta sunulmuştur. Yapılan klinik muayene ve radyolojik incelemeler sonucunda, sol maksiller sinüsü tamamen dolduran, maksiller sinüs lateral duvarını superior ve inferiorda olmak üzere iki yerde destrükte ederek sol infra orbital ve bukkal alana uzanıp cilde fistülize olan ve maksiller sinüs medial duvarını destrükte eden kitle izlenmiştir. Hastaya uygun antibiyotik tedavisi altında Caldwel Luc ve endoskopik yaklaşım yöntemleri ile cerrahi tedavi yapılmıştır. Histopatalojik tanı radiküler kist ile uyumlu gelmiştir. Literatürde cilde fistülize olarak gelen radiküler kist tanısı çok sık değildir. Tedavide gecikilmiş vakalarda radiküler kistin cilt fistülizasyonu yapabileceği akılda tutulmalıdır.IntroductionRadiküler kistler çenenin en sık rastlanılan inflamatuar kistlerindendir ve diş çürüğü veya travmaya bağlı olarak devitalize hale gelen bir pulpaya sahip sürmüş bir dişin genellikle kök ucunda meydana gelirler [1]. Sıklıkla erkeklerde ve hayatın üçüncü dekadında ortaya çıkarlar [2]. Radiküler kistin muhtemel radyolojik seyri, periapikal granülomaya benzer bir şekilde non vital bir dişin veya kalmış bir kökün apeksinde küçük bir radyolüsent lezyon olarak başlar [3]. Maksiller sinüsü kaplayacak kadar büyük odontojenik kistler nadir olarak ortaya çıkar [4]. Bu sunumda; tüm sol maksiller sinüsü doldurarak, bukkal ve infra orbital bölgede cilde fistülize olan bir radiküler kist vakası sunulmuştur. Case ReportYirmidört yaşındaki bayan hasta yüzün sol tarafında ağrılı şişlik ve geçmeyen iltihabi akıntı şikayeti KBB kliniğine başvurmuştur. Hasta yüzündeki ağrılı şişliğin 2 ay öncesinde gördüğü diş tedavisinin sonrasında geliştiğini, oral antibiyotik tedavisi ve intravenöz antibiyotik tedavisi almış olmasına rağmen gerilemediğini ifade etmiştir.1 hafta öncesinde ağrılı şişliğin olduğu infraorbital ve bukkal bölgelerden iltihabi akıntı gelmeye başlaması üzerine hasta kliniğimize sevk edilmiştir. Yapılan klinik muayenede; hastanın yüzün sol yarısının tamamen ödemli, hiperemik ve hassas olduğu, maksiller sinüsün ön duvarının ekspanse olduğu, sol bukkal ve infraorbital bölgeden püy geldiği görüldü (Şekil 1). Anterior rinoskopide; solda maksiller sinüs medial duvarının nazal kaviteye ekspanse olduğu izlendi. Hastanın rutin kan tetkikleri ve paranazal sinüs tomografisi istendi.
Radyolojik incelemede; sol maksiller sinüsü tamamen dolduran, lateral nazal kemiği destrükte ederek nazal kaviteye uzanım gösteren, maksiller sinüs lateral duvarını superior ve inferiorda olmak üzere iki yerde destrükte ederek sol infra orbital ve bukkal alana uzanıp cilde fistülize olan radyolusent bir lezyon mevcut idi (Şekil 2,3).
Hastaya uygun antibiyotik tedavisi altında maksiller sinüste kitle etyo? ön tanısı ile Caldwel Luc ve endoskopik yaklaşım yöntemleri ile cerrahi tedavi yapılması planlandı. Caldwel Luc ile kistin maksiller sinüs içindeki kısımlarına daha iyi hakim olunur iken, endoskopik yaklaşım ile kistin nazal kaviteyi destrükte eden kısımlarına hakim olunması amaçlandı. Caldwel Luc ile kistin maksiller sinüs içerisindeki bölümleri çevresindeki ince kortikal kemik ile birlikte eksize edildi. Cilde fistülize olan kısımlarda kortikal kemik düzeni bozulduğundan bu bölgelerde eksizyon güçlük ile yapıldı. Endoskopik yaklaşım ile kist, alt konka ve maksiller sinüs medial duvarını destrükte ettiğinden, kist eksizyonu ile birlikte parsiyel konka rezeksiyonu ve sınırlı medial maksillektomi de yapıldı. Hastanın post operatif 1 ay sonraki kontrolünde cilt fistülizasyolarının düzeldiği izlendi. Postoperatif patoloji sonucu radiküler kist olarak geldi. Hastanın takiplerinde nüks izlenmedi. Post-operatif MRG görüntüsü (Şekil 4).
DiscussionRadiküler kistler çenelerin her bölgesinde görülebilmekle beraber, en sık maksillada (%60) ve anterior bölgede (%39-53) gözlenirler. Yavaş büyüme eğilimi olan bu kistler, maksillada hem bukkal hem palatal yönde büyürken, mandibülada labial veya bukkal, çok nadiren lingual yöne büyüme eğilimindedirler [5]. Büyük boyutlara ulaşmadıklarında ve enfekte olmadıklarında genellikle asemptomatik seyrederler. Ancak sekonder olarak enfekte olduklarında çok nadir de olsa çenede geniş harabiyetlere ve patalojik kırıklara neden olabilirler [6]. Bizim vakamızda kitle, radiküler kistin çok nadir görülen bir komplikasyon olarak; maksiller sinüsü tamamen doldurmuş, bukkal ve infra orbital bölgeye uzanım göstererek kemiği destrükte etmiş ve bu bölgelerden cilde fistülize olmuş idi. Radyografik olarak radiküler kistler genellikle periapikal bölgede, unilokuler radyolüsent lezyonlar şeklinde ortaya çıkar. Çoğunlukla ince bir kortikal kemikle sınırlandırılmışlardır ve çok büyük boyutlara ulaşmazlar [7]. Bununla birlikte büyük radiküler kistler nadiren ortaya çıkar ve belli boyutlara ulaştıkları zaman ise odontojenik keratokist veya dentigeröz kist gibi patolojileri düşündürürler [8]. Bizim vakamızda da kitle alışılmadık bir şekilde tüm maksiller doldurmuş ve hatta maksiller sinüs kemik duvarında iki yerde destrüksiyona neden olmuş, cilt altını geçmiş ve cilde süpüre olmuş idi. Radiküler kistin cilde fistülizasyonu çok nadirdir. Maksiller sinüs boşluğu normal şartlarda radyolüsent bir boşluktur, kistik lezyonlar kemik içerisindeyken radyolüsent görünmekle birlikte sinüse yayıldıklarında sinüs boşluğuna göre kısmen radyoopak görünürler ki bunun sebebi dansite farklılığıdır. Ayrıca sinüs boşluğu ile kist kapsülü arasında radyoopak bir çizgi mevcuttur ki bu da kistlerin teşhisini kolaylaştırır [9,10]. Bizim vakamızda da kist ince bir kortikal kemik ile çevrili radyolusent lezyon şeklinde olup bu görüntü çok tipik idi. Bu ince kortikal kemik sınırları kistin tüm çevresinde net görülebiliyor idi. Çoğu klinisyen, 1cm’den küçük lezyonlarda konvansiyonel endodontik tedaviyi tavsiye etmektedir [11]. Ancak daha geniş lezyonlarda ise tedavi tartışmalıdır. Bazı yazarlar kistik lezyonlardan, 3 cm’den küçük olanlarının epiteliyle birlikte tamamen enükleasyonunu önermekteyken 3 cm’den büyük lezyonlar için marsupializasyon önermektedirler [12]. Bizim vakamızda kitle destrüktif seyrettiğinden Caldwel Luc ve endoskopik yaklaşım yöntemleri kistin tamamen enükleasyonu daha uygun görülmüştür. Sonuç olarak bu çalışmada, maksiler sinüste ender olarak rastlanan; bukkal bölge ve infraorbital bölgeden cilde fistülize olmuş ve lateral nazal duvarı destrükte etmiş olan bir radiküler kist olgusu sunulmuştur. References
Presented at10. Türk Rinoloji Kongresi. (Antalya 2014) |
|||||||||
Keywords : Radiküler Kist , Komplikasyon , Cilt Fistülü |
|