|
|||||||
Turkish abstractOsteom benign, yavaş büyüyen osteojenik tümördür. Kompakt ve süngerimsi kemikten oluşan osteomlar santral, periferal veya ekstraskeletal tipte olabilirler. Mandibulanın periferal osteomu periosteumdan köken alan, genellikle tek, iyi sınırlı, saplı mantar benzeri yapıdadır. Bu makalede mandibulanın soliter periferal osteoması olan 35 yaşında erkek hasta sunulmuştur.IntroductionOsteomlar yavaş büyüyen, iyi sınırlı, benign tümörlerdir. Patogenezinde kompakt veya spongioz kemik yapımı ile karakterize reaktif doku büyümesi suçlanmaktadır [1]. Baş-boyun bölgesinde ensık frontal sinüste yerleşim gösterirler. Diğer paranazal sinüsler, mandibula ve maksilla sık rastlanılan yerleşim yerleridir [2]. Osteomalar santral, periferal veya ekstra iskeletsel olarak üç gruba ayrılmaktadırlar. Santral osteomalar endosteumdan, perifeal osteomalar periosteumdan ve ekstra iskeletsel olan yumuşak doku osteomaları ise genellikle kas dokusundan köken almaktadırlar. Periferal osteoma genellikle saplı yapıdadır. Nadiren polipoid yapıda da olabilirler [3,4]. Bu vaka takdiminde mandibula parasimfizis bölge lingual yüzde periferal osteom olgusu sunulmaktadır. Case ReportOtuz beş yaşında erkek hasta kliniğimize ağız içi sert, ağrısız kitle şikayeti ile başvurdu. Anamnezinde kitlenin 2 yıldır zamanla büyüdüğü ve harketsiz olduğu öğrenildi. Hastanın geçirilmiş cerrahi öyküsü yoktu. Kitlenin anteriorunda olması gereken alt lateral insisiv dişin kitle oluştuktan sonra lateralize olduğu ve öğrenildi. Hastanın yapılan muayenesinde mandibula lingual yüz parasimfizis bölgesi orta hatta 1 cm çaplı üzeri düzgün mukozayla örtülü, hassasiyeti olmayan sert ve fikse kitle saptandı. Sağ alt lateral insisiv dişin lateralize olması sonucu medial ve lateral insisiv dişler arası boşluk izlendi (Şekil 1).
Kitle natürü kemik sertliğinde olup mandibulaya tutunma yeri dar, üst kısmı geniş ve yuvarlak izlendi.. Kitle üzeri mukozada ülserasyon yada herhangi bir renk değişikliği saptanmadı. Kitlenin yüzeyel yerleşimli olması, tek olması ve klinik olarak benign karakterde olması nedeniyle radyolojik görüntüleme yapılmadı. Klinik olarak osteom tanısı konularak kitlenin total eksizyonu planlandı. Osteom ön tanısı ile hasta operasyona alındı. Kitle nazal elevatör yardımıyla ağız içine doğru itilerek yapışma yerinden kırılarak çıkarıldı (Şekil 2,3).
DiscussionOsteomlar en sık kraniyofasiyal kemiklerden gelişen benign karekterde tümörlerdir. Kaynaklandığı yere göre santral, periferal ve iskelet dışı olmak üzere üç gruba ayrılırlar. Klinik olarak periferal osteomalar tek, sesil veya pediküllü, sınırları belirgin ve benign nitelikli lezyonlardır. Boyutları 1-4 cm arasında değişebilmektedir. Mandibuler osteomlar genelde asemptomatiktirler. Büyüyen osteomlar yüzde asimetriye, maloklüzyona ve kozmetik problemlere neden olabilirler [1,3,5]. Sunulan olguda 1 cm boyutunda tek osteom mantar şeklinde saplıydı. Mandibula osteomları genellikle tek lezyon şeklindedir. Osteomlar ensık mandibulanın köşe ve gövdesinin alt kenarında yerleşirler. Osteomların erkeklerde kadınlara göre iki kat daha sık görüldüğü ve ortalama görülme yaşının 29 olduğu bildirilmiştir [6,7]. Genel olarak osteomların etyolojisi net olmamakla birlikte travma, konjenital nedenler, endokrin ve inflamatuar nedenlerin sorumlu tutulmaktadır. Periferal osteomların oluşumunda travma ve kas traksiyonlarının etyopatogenezde etkin olabileceği düşünülmektedir. Travmaya bağlı olarak oluşan subperiostal ödem veya kanama ve sonrasında kasın traksiyon kuvveti periostun lokal olarak eleve olmasına neden olabilmektedir. Bu duruma reaksiyon olarak osteogenik kapasite artışının periferal osteom oluşturduğu düşünülmektedir. Kraniyofasiyal osteomlar Gardner sendromunun bir parçası olabilirler. Bu sendromda osteomlara ilaveten kolorektal polipler, yumuşak doku bozuklukları ve retina hipertrofisi görülebilir [8,9]. Periferal osteomaların radyografik görüntüleri genellikle mantar yada oval şekilli, iyi sınırlı radyoopak kitle şeklindedir. Periferal osteomlar sapsız yada bizim vakamızda olduğu gibi saplıda olabilirler. Geleneksel düz radyografiler osteomu göstermede oldukça etkilidirler. Bilgisayarlı tomografi (BT) derin yerleşimli tümörlerin sınırlarını ve çevre dokularla ilişkilerini göstermede üstündür. Tümörün üç boyutlu yapısı spiral BT ile şekillendirilebilir [10]. Mandibulada lokalize osteomaların ayırıcı tanısının eksoztoz, osteid osteoma, periosteal ameloblastoma, osteokondrom, osteosarkom, ossifiye fibrom ve odontoma gibi diğer sert kıvamlı lezyonlardan yapılması gerekmektedir [11]. Osteomların tedavisi cerrahi eksizyondur. Cerrahi tedavi kitlenin boyut ve lokalizasyonuna göre farklılık gösterebilmektedir. Periferal asteomlar genellikle saplı oldukları için cerrahi tedavi kolaydır. İntraoral eksizyon ağız içi ulaşılabilen kitlelerde seçilebilecek bir yöntemken, angulus bölgesinde lokalize lezyonlarda ekstraoral cerrahi yöntemler uygulanabilmektedir. Ekstraoral cerrahi yöntemler iyi bir görüş alanı sağlamakla birlikte kötü skar oluşumu dezavantajıdır. Bunun yanı sıra fasiyal sinirin mandibuler dalı, fasiyal arter veya venin hasarı gibi komplikasyonlara sebep olabilmektedir. Periferal osteomlarda malign transformasyon bildirilmemiştir. Osteomlarda rekürrens oldukça nadirdir. Literatürde cerrahi sonrası 9. Yılında rekürrens gösteren bir vaka bildirilmiştir [7]. Sunulan olguda periferal osteoma lingual yüzde olduğu için intraoral yaklaşımla basit bir şekilde çıkarımı gerçekleşmiştir. Olgunun 3 yıllık takiplerinde nüks saptanmamıştır. Sonuç olarak, mandibula periferal osteomları nadir görülmekte ve kesin etyolojileri bilinmemektedir. Bu kitlelerin kesin tedavisi cerrahi eksizyondur. Birden fazla osteomu olan hastalarda Gardner sendromu olabileceği akılda tutulmalıdır. References
Presented atAntalya'da 2-6 Kasım 2013 tarihleri arasında gerçekleştirilen 35. Türk Ulusal Kulak Burun Boğaz ve Baş Boyun Cerrahisi Kongresi'nde poster olarak sunulmuştur. |
|||||||
Keywords : Benign , Mandibula , Osteom |
|