|
|||||||||||
Turkish abstractİntravasküler papiller endotelyal hiperplazi (IPEH) nadir görülen vasküler bir tümördür. Nazal dorsum bu tümörler için beklenmedik bir yerleşim yeridir. Çalışmamız nazal dorsumda yerleşen bilindiği kadarıyla ilk IPEH olgusudur. Bu çalışmada bu nadir görülen lezyonun klinik tablosu, cerrahi bulguları, histopatolojik özellikleri ve tedavisi tartışılmıştır.Introductionİntravasküler papiller endotelyal hiperplazi (İPEH) endotel hücrelerinin reaktif proliferasyonu ile karakterize, benign, vasküler ve nadir görülen bir tümördür. Bu lezyonun diğer ismi ‘Masson tümörü’dür. İlk defa Pierre Masson tarafından tarif edilmiştir [1]. Bu tümör en sık baş ve boyun bölgesinde (% 23), alt ekstremite (% 17) ve parmaklarda (% 16) görülmektedir [2]. Minör travmalar bu tümörlerin etyolojisinde rol oynayabilmektedir [3]. Çalışmamız nazal dorsumda yerleşen bilindiği kadarıyla ilk İPEH olgusudur. Bu çalışmada pediatrik bir olguda görülen bu nadir lezyonun klinik tablosu, radyolojik görüntüleri, cerrahi bulguları, histopatolojik özellikleri ve tedavisi tartışılmıştır. Case ReportYedi yaşında erkek çocuk burun dorsumunda son 3 aydır yavaş olarak büyüyen kitle şikayeti ile başvurdu. Hikayesinden 5 ay önce nazal dorsuma künt travma aldığı öğrenildi. Fizik muayenesinde nazal dorsumda orta hatta cilt altında sınırları net olarak seçilemeyen, palpasyonda hassasiyet göstermeyen yaklaşık 5 mm çapında kitle ve cilt üzerinde pembe kırmızı renk değişikliği izlendi (Şekil 1).
Discussionİntravasküler papiller endotelyal hiperplazi organize trombüsten kaynaklanan endotel hücrelerinin reaktif proliferasyonu ile karakterize benign, spesifik olmayan, vasküler bir lezyondur [4]. Minör travmaya cevaben endotelyal hücre proliferasyonu ve papiller oluşumlar ile damarlardaki genişlemeye bağlı oluştuğu düşünülmektedir [3]. Östrojenik hormonal etki ve fibroblast büyüme faktörü salınımındaki dengesizliğe bağlı oluşabileceği de öne sürülmüştür [5]. Genellikle üzerini örten mukozada veya ciltte kırmızı veya mavi renk değişimi ile karakterizedir [2]. Baş boyun bölgesinde yanak ısırma gibi bölgesel travmalar neticesinde oluşmasından dolayı daha sık alt dudakta görülmektedir. Kadınlarda daha sık ve ortalama 42.6 yaşında görülmektedir [4]. Çalışmamız bilindiği kadarıyla nazal dorsumda yerleşen ilk İPEH olgusudur. Hastanın yaşı, cinsiyeti ve kitlenin yerleşim yeri açısından alışılmadık özellikler göstermektedir. Hastanın hikayesinden 5 ay önce nazal dorsuma künt travma aldığı öğrenilmiştir. Minör travmalar bu tümörlerin etyolojisinde rol oynayabilmektedir [3]. Olgumuzda da travma etyolojide rol oynamış olabilir. Kitleyi örten cildin üzerinde pembe kırmızı renk değişikliği izlenmiştir. Bu renk değişikliği literatürde diğer bölgelerde yerleşen İPEH olgularında da tanımlanmıştır [2]. Bu olgunun ayırıcı tanısında nazal dermoid kist ön planda düşünülmüştür. Bu kitlelerin bir sinüs traktusu ile intrakranial uzanımları olabilmektedir ve tedavide kraniyotomiye ihtiyaç duyulabilmektedir [6]. Olgumuzda yapılan MRG’de intrakranial uzanımı olan bir sinus traktusu görülmemiştir. Bunun dışında hemanjiom, lenfanjiyom, anjiyosarkom, hematom, Kaposi sarkomu, hemanjioendotelioma ve fibrom gibi ön tanılar da düşünülmüştür. Literatürde İPEH olgularının genellikle basit eksizyon ile tedavi edildiği ve prognozlarının iyi olduğu belirtilmektedir. Nüks son derece nadir görülmektedir [7]. Bizim olgumuza açık teknik rinoplasti yaklaşımı ile kitle eksizyonu uygulanmıştır. Vasküler originli bir tümör olmasına rağmen belirgin bir kanamanın izlenmediği dikkati çekmiştir. İntraoperatif olarak kitlenin üst lateral kıkırdaklarda destrüksiyona neden olduğu izlenmiştir. Kitle eksizyonu sonrası nazal dorsumda oluşan çökme aurikuladan alınan kartilaj greft ile primer onarılmıştır. 10. ayda nüks izlenmemiştir ve kozmetik olarak iyi sonuç elde edildiği gözlenmiştir. Sonuç olarak, nazal dorsum kitlelerinde özellikle travma hikayesi olan olgularda İPEH olası tanılar arasındadır. Bu hastaların ayırıcı tanısında tercihen MRG ile intrakranial traktus varlığının dışlanması uygun olabilir. Kitle eksizyonu için açık teknik rinoplasti yaklaşımı tercih edilebilir. İPEH benign bir tümör olmasına rağmen kıkırdakta harabiyet oluşturabilmektedir ve primer rekonstrüksiyona ihtiyaç duyulabilir. References
Presented atBu çalışma 12. Türk Rinoloji Kongresinde (21-24 Nisan 2016, Antalya) 16 nolu poster olarak sunulmuştur |
|||||||||||
Keywords : Nazal tümörler , intravasküler papiller endotelyal hiperplazi , Masson tümörü , tedavi , vasküler tümörler. |
|