|
|||||||
Turkish abstractMaksiller sinüste yabancı cisim olarak akapunktur iğnesi olgu olarak sunulmuştur.Literatürde benzer olguya rastlanmamıştır.3 sene önce akapunktur tedavisi gören hastada son 3 ayda gelişen ağrı tek semptomdur. Sinüs tabanında kemik dokuya dikey olarak penetre olmuştur. Direkt radyografik tetkik ve bilgisayarlı tomografi ile rahatlıkla görülmüştür.İğne Caldwell-Luc tekniği ile çıkartılmıştır.İğnelerin dokuda ilerleme özellikleri ve yabancı cisimler tartışılmıştır.IntroductionYabancı cisimler katı ( iğne, oyuncak, metal , boncuk ..),organik (fasulye leblebi, fıstık, çekirdek..), canlı (sinek, böcek, sülük..) ve endojen (pıhtı, krut, fibrin..) cisimler olarak sınıflandırılabilirler[1]. Kulak, burun, larengo-trakeo-bronşial bölge ve ösafagusta yerleşebilirler. Bulundukları yerlere göre değişik semptomlar verirler ve amfizem, atelektazi, ani boğulma gibi ciddi komplikasyonları olabilir. Paranazal sinüslerde yabancı cisimlere sık rastlanmaz. En yaygın maksiller sinüste görülürler. Dental girişimler ve maksillofasial travmalar nedenleri arasındadır[2]. Semptom vermeyebilirler. Ancak uzun vadede sinüs içerisinde yabancı cisim reaksiyonuna yol açabilirler, mukosilier aktivitenin engellenmesi ve kronik enflamasyon söz konusu olabilir [3]. Genellikle sinüs şikayetleri olan hastalarda radyolojik görüntüleme ile ortaya çıkarılırlar. Case Report39 yaşında kadın hasta premolar diş kökünden sol yanak bölgesine yayılan, son 3 ayda beliren ağrı hissi ile 3 ay önce diş hekimine başvurmuştur. Çekilen ortopantomografisinde 2. premolar ile 1. molar diş arasında , maksiller sinüs tabanında dikey şekilde duran 1 cm uzunluğunda metalik iğne görülmüştür (Şekil 1).
3 ay önce hasta diş hekimi tarafından polikliniğimize yönlendirilmiştir. Bilgisayarlı tomografi (BT) istenmiş ve maksilla tabanında, tabana dikey duran ve kemik içine vertikal saplanan metal iğne görüntüsü tespit edilmiştir (Şekil 2).
Hastanın hikayesinde 3 sene önce migren için akapunktur tedavisi görmesi ve burun kenarı ve yanak bölgelerine çeşitli miktarlarda akapunktur iğnelerinin batırılması vardır. Hasta operasyona alınmış, maksiller sinüs ön tarafından bir pencere açılıp Caldwell Luc tekniği ile maksiller sinüse girişim yapılarak, tabandaki mukoza eleve edildikten sonra iğne ortaya çıkartılmıştır. Maksiler kemik tabanına vertikal saplanan iğne bir klamp ile tüm olarak çekilerek çıkartılmıştır (Şekil 3).
DiscussionVücut dokuları yabancı cisimlere karşı yanıt verirler. Özellikle söz konusu yabancı cisim biyouyumlu bir material değil ise kronik enflamasyon meydana gelir. Kronik enflamasyon fibröz enkapsülasyon ve granülasyon dokusundan oluşur [4]. Bazen granulasyon dokusu içinde kalsiyum, magnezyum, fosfat ve karbonat ile örtülerek rinolit dediğimiz burun taşını oluştururlar[5]. Bazıları da mukozada hiçbir değişiklik yapmadan inert olarak yıllarca kalabilirler[5]. Yer fıstığı özellikle çocuklarda en sık rastlanan organik yabancı cimler arasındadır . Ülkemizde bu daha çok fasulye ve kuruyemiş ile yer değiştirmektedir, ilerleyen yaşlarda özellikle türban kullanımının artması ile toplu iğne yabancı cisim aspirasyonunda ilk sıralarda yer almaktadır[6]. Paranasal sinüsler arasında yabancı cisimler en sık maksiller sinüste görülür. Diş dolgu ve implant maddeleri bugüne kadar görülen en sık yabancı cisimler olmakla birlikte silikon ölçü maddesine bile rastlanmıştır[3]. Tahta , pamuk, gazlı bez, kurşun, şarapnel , cam parçacıkları ve bone wax da görülenler arasındadır[2,7]. En sık neden dental girişimler olmakla beraber maksilofasiyal travmalar veya cerrahi işlemler sonrasında da yabancı cisimlere rastlanabilir. Özellikle maksiller kemiğin posterior kısmındaki kemik dokusu zayıf olduğundan yabancı cisim açısından risk taşır. Maksiller sinüste yabancı cisim olarak dental implant bulunan 24 olguda lateral sinüs duvarından yapılan antrostomi ile yabancı cisimler çıkartılmış sadece 1 olgudaki implant kronik sinüzit oluşturduğu için Caldwell- Luc tekniği uygulanmıştır [8]. Maksiller sinüste çürük bir molar dişten muhtemelen diş temizliği esnasında giren bir dikiş iğnesi çürük diş çekilerek, kök deki kist kürete edilerek ve demir bir mıknatıs ile iğne dişten çekilerek değişik bir teknikle çıkartılmıştır[9]. Beyin cerrahisi sonrasında frontal sinüste yabancı cisim olarak bonewaxa rastlanmıştır[2]. Sfenoid sinüste yabancı cisim oldukça enderdir. Orbital travmaya bağlı temporal fossaya giren sfenoid sinüste yerleşik metalik yabancı cisim olgusu sunulmuş ve endoskopik endonazal teknik ile çıkartılmış ve kafa tabanı rekonstrüksiyonu eklenmiştir[10]. Sinüslerdeki yabancı cisimleri tümörlerden ayırmak gerekmektedir. Hatta BT ve manyetik rezonans görüntüleme (MRG) bile belirgin farklılıklar göstermeyebilir. Dolayısı ile teşhiste patolojik tanı önemlidir[11]. Genelde plastik gibi organik olmayan yabancı cisimler direkt grafiler ile rahat görünürler. Fıstık gibi organik cisimler MRG de T1 ağırlıkta düşük yoğunluklu akciğer dokusunda yüksek sinyal olarak görünürler[12]. BT genelde radyolusent yabancı cisimler için uygun görüntüleme tekniği olarak önerilir. Cilt altı yerleşimli tahta gibi radyolusent olan yabancı cisimlerde, yüksek rezolüsyonlu ultrasonografi tercih edilmiştir [13]. İğne yabancı cisim olarak dokuda kolay yürüme özelliğine sahiptir. Bir olguda, lomber ponksiyon(LP) sırasında pediatrik LP iğnesi ince olduğu için spinal kanalda kırılmış ve dokuda ilerleyerek, daha sonra asimetrik ekstremite hareketlerine neden olmuştur. BT ile tespit edilip çıkartılmıştır[14]. Aynı şekilde daha önce memeye batarak, 10 cm göğüs duvarına ilerleyen ve orada fixe olan bir dikiş iğnesi skopi altında çıkartılmıştır [15]. Bizim olgumuzda maksiller sinüs tabanında dikey duran, sadece tabanda mukozada hiperplazi oluşturmuş akapunktur iğnesi durmakta idi. Bunu mukozayı kaldırmadan görmemiz mümkün değil idi. Dolayısı ile Caldwell- Luc tekniği ile girişim yaparak, iğneyi çıkarttık. Akapunktur iğneleri paslanmaz çelik, gümüş ya da altın olarak kullanılırlar. En yaygın iğne boyları 1.5 ile 4.0 cm arasındadır. Akapunktur noktaları derinin hemen altında olduklarından, sadece deriyi delecek kadar batırılırlar. Genellikle kırılamazlar. Literatürde lomber akapunktur için kullanılan iğnelerin böbrek parankimine yürüdüğüne sık rastlanmıştır [16,17]. Bizim olgumuzda akapunktur sırasında gözden kaçmış bir iğne muhtemelen dokuda ilerleyerek maksiller sinüs içine girmiştir. Hastada sadece ağrı şikayeti olmuştur. Ortopantomografi sırasında farkedilmemiş olsa ve kulak burun boğaz polikliniğine başvurmamış olsa, orbita gibi daha tehlikeli bölgelere ilerleyebilir ve ciddi komplikasyonlara yol açabilirdi. References
|
|||||||
Keywords : Maksiller sinüs , Yabancı cisim , İğne |
|