|
|||||||||||
Turkish abstractSağ frontal kraniyotomi ve endoskopik sinüs cerrahisi yaparak tedevi ettiğimiz komplikasyonlu frontal sinüzit olgumuzu kısa literatür derlemesi ile sunmayı amaçladık.Genel durumu iyi, sağ üst göz kapağında yaklaşık 1 aydır hiperemi, ödem, burun akıntısı ve hafif başağrısı şikayetleri ile başvuran 35 yaşında erkek olgunun öyküsünde daha önce herhangi bir tedavi veya tetkik öyküsü yoktu. Nazal endoskopide sağ orta meatus ödemliydi, hafif lökositoz, göz kapak ödemi ve hiperemisi dışında göz ve nöroloji muayeneleri olağandı. BT ve MRI tetkiklerinde sağ taraf etmoidal, maksiller ve frontal sinüzit, sağ frontal lobda abse formasyonu izlendi. Kraniotomi sonrası apse lokalizasyonu üzeri dura insizyonunu takiben parankimden kapsül yapısı henüz oluşmamış erken kapsüler dönem apse ve etrafındaki granulasyon dokusu çıkarıldı, galeal doku ve fibrin doku yapıştırıcı ile duraplasti yapıldı. Aynı seansta beyin cerrahi girişimi sonrası endoskopi eşliğinde sağ unsinektomi, anterior etmoidektomi, maksiler sinoskopi yapıldı. Kraniyotomi penceresiden frontal sinüs enflame mukozası temizlenerek orta meatus geçişi sağlandı. Göz kapaklarında şişlik ve kızarıklık ile gelen olgularda, tam KBB muayenesi yanında oftalmolojik muayene ayrıntılı olarak değerlendirilmeli, ayırıcı tanıdaki hastalıklar düşünülerek gerekli tetkikler özellikle radyolojik inceleme tam yapılmalıdır. Hastanın genel durumuna ve öyküsüne güvenerek, eksik ve/veya hatalı tedaviye dikkat edilmeli, sessiz kalmış hayatı tehdit edici tablolar mutlaka akılda bulunmalıdır. IntroductionParanazal sinüs enfeksiyonlarında antibiyotikler tedavide yaygın kullanılmalarına rağmen, ciddi komplikasyonlar nadir de olsa görülebilmekte ve çoğunlukla cerrahi tedavi gerekmektedir [1,2]. Bu ciddi komplikasyonlar arasında orbital selülit, subperiostal orbital apse, intraorbital apse, subdural ampiyem, beyin apsesi ve kavernöz sinüs tromboflebit bulunmaktadır. Bunlar arasında frontal beyin apsesi frontal ve etmoidal sinüzitlerin intrakranial karşılaşılan en sık komplikasyonudur [2,3 ]. Erken tanı ve agresif tedavilere rağmen beyin apsesi gelişmiş olan sinüzitli olgularda mortalite oranları %10 ve %20 arasındadır [3,4]. Bu olgumuzda orbital sellulit dışında göz ve nöroloji muayeneleri normal olan ancak kranial manyetik rezonans görüntülemede (MRI) frontal lob absesi saptanması üzere aynı seans beyin cerrahi tarafından intrakraniyal frontal lob apse drenajı ve ardından endoskopik sinüs cerrahi uyguladığımız tedavi yöntemini, kısa literatür derlemesi ile sunmayı amaçladık. Case ReportGenel durumu iyi, sağ üst göz kapağında yaklaşık 1 aydır kızarıklık, şişlik, burun akıntısı ve hafif başağrısı şikayetleri ile kliniğimize refere 35 yaşında erkek hasta ileri tetkik ve tedavi için yatırıldı. Daha önce mevcut yakınması ile ilgili herhangi bir tedavi veya tetkik öyküsü yoktu. Hastanın muayenesinde sağ üst göz kapağının ileri derece ödemli, hiperemik, nazal endoskopide sağ orta meatusun ödemli olduğu görüldü. Hafif göz küresi aşağı deviasyonu mevcuttu (Şekil 1). Tam kan tetkiki nötrofil hakim lökositoz dışında olağandı.
Göz muayenesinde kapak ödemi dışında görme keskinliği ve hareketleri normal, nörolojik fizik bakı olağan idi. Hastanın bilgisayarlı tomografi (BT) incelemesinde sağ taraf etmoidal, maksiller ve frontal sinüzit mevcuttu.BT de kesit alanına giren frontal lobta ensefalit süphesi görülmesi üzere MRI istendi. MRI da olgunun sağ frontal apsesi olduğu net olarak izlendi (Şekil 2).
İntravenöz antibiyotik tedavisi aerop ve anaerop (seftriakson 2x1 gr IV + metranidazol 2x500 mg IV) kombine olarak düzenlendi. Tetkikleri tamamlanıp beyin cerrahi görüşü ile hasta genel anestezi altında operasyona alındı.
Beyin omurilik sıvısı ( BOS) basıncıyla ilgili değişiklere neden olmamak için önce beyin cerrahisi ekibince 2x3 cm boyutlarında sağ supraorbital rim posteriorundan frontal kraniyotomi yapıldı (Şekil 3). Apse lokalizasyonu üzeri dura insizyonunu takiben parankimden farklı kıvamda, kirli gri renkte organize klivaj veren kapsül yapısı henüz oluşmamış erken kapsüler dönem apse ve etrafındaki granulasyon dokusu çıkarıldı (Şekil 4).
Materyalden kültür ve histopatolojik tetkikler için örnek alındı. Duranın gergin kapanmaması için galeal doku ve fibrin doku yapıştırıcı ile duraplasti yapıldı. Kraniyotomi flebi yerleştirildi. Sinüzit kafa için komplikasyonunun cerrahi tedavisinde kafa içi basınç artışı ve rinore riski nedeniyle önce beyin apse drenajı, sonrasında Kulak Burun Boğaz (KBB ) ekibince endoskopi eşliğinde sağ uncinektomi anterior etmoidektomi, maksiler sinoskopi yapıldı. Frontal resese beyin cerrahi tarafından açılan kraniyotomi penceresi olduğu için endonazal girişim yapılmadı, eksternal frontal sinüs içinden enflame mukoza temizlenerek orta meatus geçişi sağlandı (Şekil 3-4) . İntraoperatif ve erken postoperatif komplikasyon izlenmeyen hasta postop ekstübe edilip servise alındı ve kontrol BT sonrası 7. gününde intaniye takibi altında 6 hafta seftriakson tedavisi almaya devam etti. Intra operatif alınan abse kültüründe üreme olmadı. Bu durum antibiyotik baskısı altında iken materyal alımına bağlandı. Olgunun sorunsuz geçen 2.ay kontrol MRI tetkikinde preop abse lokalizasyonunda fibrotik kalıntı dışında olağan bulgular izlendi. DiscussionGöz kapağı enflamasyonları başta sinüzit olmak üzere travma, dental apse, peribulber operasyonlar, kapalı kırıklar, panoftalmi, septisemi, dakriyosistit, immünsüpresyon gibi birçok sebepten kaynaklanabilir. Olgular karşımıza farklı klinik tablolarla çıkabilmektedir. Orbita enfeksiyonlarının tarifinde çeşitli şemalar ve sınıflandırmalar kullanılmaktadır [5,6] . En sık Chandler’in yapmış olduğu sınıflama ile beş grupta incelenmektedir. Bunlar preseptal selülit ,orbital selülit, subperiostal apse, orbital apse ve kavernöz sinüs trombozudur [7,8]. Sinüzitin intrakraniyal komplikasyonları ise menenjit, ekstradural apse, intrakranial apse, subdural ampiyemdir. Pürülan rinore, ateş, frontal‐retroorbital baş ağrısı, kişilik değişikliği, nöbet, bulantı, kusma, ense sertliği, fotofobi beyin apselerindeki başlıca belirtileridir. S.aureus, Streptokoklar, H.influenza ve bakteroides türleri en sık etkenlerdir [4,6]. Olgumuzun sağ üst göz kapağı tam kapalı olmasına rağmen görme keskinliği ve nörolojik muayenenin normal olması, radyolojik sonuçları değerlendirilinceye kadar tablonun beklenenden daha hafif olduğunu düşündürmüştür. Ayrıca olgunun hikayesinde göz kapağı ödeminin bir aydır olması ve hafif başağrısı dışında yakınmasının olmaması maliginite ve diğer non-enfeksiyoz nedenleri de düşündürmüştür. Sinüzitin intrakraniyal komplikasyonları tanısında BT hem tanının doğrulanması hem de paranazal sinüs ve orbitanın diğer patolojilerinin değerlendirilmesinde yararlıdır. Biz de olgumuzda ilk olarak BT çekilmesini tercih ettik [9]. Ancak intrakraniyal apse düşündüğümüzde kontrastlı MRI’ye başvurduk. MRI , kavernöz sinüs trombozu ve intrakraniyal apse gibi komplikasyonları değerlendirmede klinisyene ilave yardımcı olan bir yöntemdir [8-10]. Sinüzit komplikasyonu intrakraniyal frontal lob apseleri en sık akut veya kronik frontal ve etmoidal sinüzitlerden kaynaklanır. Frontal sinüs yaralanması sonrasinda hem kısa hemde uzun süreli takiplerde akut ve kronik sinüzit, mukosel, osteomyelit, menenjit ve beyin apsesi en sık karşilaşılan komplikasyonlardır [10,11]. Rinojenik beyin apsesinin şekli, yeri ve büyüklüğü kararsızdır, çünkü frontal sinüsün posterior duvarı - enfeksiyonun ana yolu, yeri, boyutu ve frontal loblarla olan ilişkisi değişkendir [10]. Beyin apselerinde de tedavide yaklasimları halen tartismali olmakla birlikte 20 mm'den büyük abselerin tedavisinde cerrahi tedavi uygulanmaktadir. Cerrahi tedavi metodlari iğne aspirasyonu ve cerrahi eksizyondur [10]. Olgumuzda olduğu gibi endoskopi asiste eksternal yaklaşımla hem primer sinüzit tedavisi hemde komplikasyonu intrakranial abse eksizyon yapılabilir [11]. BOS basıncıyla ilgili değişiklere neden olmamak için önce beyin cerrahisi ekibince apse drenajı, sonrasında KBB ekibince endoskopik cerrahinin yapılması önemlidir. Cerrahi eksizyon uygulanan kafa kaidesi cerrahisinde BOS kaçagini önlemede kullanilan fibrin doku yapıştırıcısının dura defektinin tamirinde de faydalı olduğu bildirmiştir [4,9,12]. Bizde olgumuzda duranın gergin kapanmaması için galeal doku ve fibrin doku yapıştırıcı ile duraplasti uyguladık. Sonuç olarak göz kapaklarında şişlik ve kızarıklık ile gelen olgularda tam KBB muayenesi yanında oftalmolojik muayene ile glob hareketleri ve görme keskinliği ayrıntılı olarak değerlendirilmeli, ayırıcı tanıdaki hastalıklar düşünülerek gerekli tetkikler özellikle radyolojik inceleme tam yapılmalıdır. Paranazal sinüs enfeksiyonlarında göz komplikasyonları ve hayatı tehtid edecek frontal lob abselerin sessiz kalabildiği unutulmamalı bu açıdan daha ayrıntılı tetkik edilmelidir. Hastanın genel durumuna ve öyküsüne güvenerek ,tam araştırma yapılmadan steroid tedavisinden kaçınılmalı, sessiz kalmış hayatı tehdit edici tablolar mutlaka akılda bulunmalıdır [12,13]. Tedavide multidisipliner yaklaşılmalı göz ,nöroloji, beyin cerrahisi de tedavi sürecine dahil edilmeli. Ameliyat tekniğinde BOS basıncı değişiklikleri açısından önce beyin cerrahisi sonra KBB hekimi işlem yapmalı , bu hastaların tedavi süreci ve sonrasında da frontal sinüs ostium kapanmasına sekonder gelişecek ikincil enfeksiyonları yakın takibi unutulmamalıdır. References
Presented atOlgu sunumumuz 40.Ulusal KBB kongresinde ( 7-11 Kasım 2018 Antalya) e-poster olarak sunulmuştur. |
|||||||||||
Keywords : beyin apse , frontal sinüzit , intrakraniyal komplikasyon |
|