|
|||||||||||
Turkish abstractKolesterol granulomu hemorajiye sekonder gelişen kolesterol kristalleriyle ilişkili yabancı cisim reaksiyonu sonucu oluşan kronik inflamatuar bir proçestir. Vucudun pek çok yerinde görülebilir ancak paranazal sinüslerde nadir olarak görülmekte olup maksiller sinüs yerleşimli olgular literatürde az sayıda yer almaktadır. Bu yazıda 5 yıldır devam eden sol yüzde ağrı, nefes almada güçlük şikayetiyle başvuran , paranazal sinüs bilgisayarlı tomografide sol maksiller sinüsde kemik destrüksiyonuna neden olan ve maksiler sinüs kolesterol granülomu tanısı alan 53 yaşında bir erkek olgu tanı , tedavi ve histopatolojik özellikleri ile birlikte sunulmaktadırIntroductionKolesterol granulomu hemorajiye sekonder gelişen kolesterol kristalleriyle ilişkili yabancı cisim reaksiyonu sonucu oluşan kronik inflamatuar bir proçestir [1]. Maksiller sinüs yerleşimi oldukça enderdir. Klinik semptomlar büyümüş olan bu kistlerin çevre yapılara baskı yapması veya kemik destrüksiyonuna yol açması sonrasında ortaya çıkar. Tanıda genellikle manyetik rezonans (MR) ve bilgisayarlı tomografi (BT) kullanılmaktadır [3]. Bizde nadir görülen ve maksiler sinüste kemik nekrozuyla giden kolesterol granülomunu olgusunu sunmak istedik. Case Report53 yaşında erkek hasta 5 yıldır devam eden sol yüzde ağrı, nefes almada güçlük şikayetiyle başvurdu. Hastanın yapılan fizik muayenesinde sol alt konka lateralinden nazal kaviteye doğru uzanan ve sol nazal kaviteyi tama yakın kapatan kitlesel lezyon görüldü(Şekil 1).
Hastaya genel anestezi altında septoplasti ve sol endoskopik medial maksillektomi operasyonu yapıldı. Kistin maksiller sinüsün medial duvarını erode ettiği ve maksiller sinüs içerisinin enfekte kist içeriği ile dolu olduğu görüldü(Resim 4).
DiscussionKolesterol granülomu, fibröz granülasyon dokusu içerisinde hemosiderin yüklü makrofajlar ve kolesterol kristallerine karşı gelişmiş histiyositler ile dev hücrelerin izlendiği histolojik bir tanıdır. Vucudun farklı bölglerinde gelişebilir; orta kulak, mastoid proçes, meme, sella tursika, pontoserebellar köşe, testis, akciğerler, beyin, böbrekler gibi [2]. Baş boyun bölgesinde herhangi bir lokalizasyonda görülebilmekle beraber genellikle mastoid antrumda ve temporal kemik havalı hücrelerinde yerleşir [2].Paranasal sinüslerden kaynaklanan kolesterol granülomu nadirdir. Patogenezi tam olarak bilinmemekle beraber kanama, hipoksi ve yetersiz drenajın kolesterol granüloma gelişimine katkı sağladığı belirtmektedir [4]. Patogenezde sıklıkla özellikle lokal kanama odaklarına neden olabilen rinit, sinüzit, travma ve paranazal sinüs cerrahisi suçlanmaktadır [1]. Kolesterolün kaynağı olarak, kanama sırasında hemolize olan eritrosit membranları ve doku hasarı ve nekroz sonucunda bozulmuş dokunun hücre membranları gösterilmiştir [2]. Oluşan bu kolesterol kristallerine karşı gelişen yabancı cisim reaksiyonu kolesterol granülomuna neden olmaktadır. Histopatolojik görünümü diagnostiktir. Paranazal sinüslerde kolesterol granülomu olan hastalarda baş ağrısı, nasal obstrüksiyon ve yüz bölgesinde ağrı gibi klasik semptomlar mevcuttur [5]. Klinik semptomlar büyümüş olan bu kistlerin çevre yapılara baskı yapması veya kemik destrüksiyonuna yol açması sonrasında ortaya çıkar. Kronik maksiler sinüzitin belirti semptom ve radyolojik özelliklerinin gösterirken ; farklı olarak kronik maksiler sinüzitte görülmeyen kemik destrüksiyonlarına da yol açar. Kunt; paranazal sinüs cerrahisi spesmenlerinin tümünün patolojik olarak incelenmesi gerektiğini çünkü maksiller sinüs kolesterol granülomunun hatalı olarak kronik sinüzit tanısı alabileceğini bildirmiştir [8]. Kolesterol granülomları kemik destrüksiyonuna yol açtığı için klinik ve patolojik olarak sıklıkla neoplaziler ile karışır. Ayırıcı tanısında kronik rinosinüzit, mukosel, püyomukosel, kist ve neoplazmalar yer alır [7]. Radyografik olarak bunlardan ayırımı zordur. Paranazal sinüs BT iyi bir yöntem olmasına rağmen MR, tanı koymada daha başarılıdır [3]. Erkeklerde kadınlardan daha sık görülür ve ortalama görülme yaşı 40’ lı yaşlardır [9]. Sol taraf sağdan daha fazla etkilenir ve bilateral tutulum oldukça nadirdir [5]. Sinonasal kolesterol granülomunun tedavisi tümörün cerrahi olarak çıkarılmasıdır. Eksternal yaklaşım tipik tedavi yöntemi ise de transnasal endoskopik olarak da tümör güvenli bir şekil de tamamen çıkarılabilir. Son zamanlarda endoskopik sinüs cerrahisi faydalı bir yöntem olarak kullanılmaktadır [6]. Total eksizyon sonrası prognozu iyidir [10]. ConclusionSonuç olarak, maksiler sinüste nadir olarak görülen kolesterol granümları iyi huylu olmakla beraber erken tedavi edilemesi , beraberinde tümör ve granülomatöz hastalıklardan mutlak ayrımı yapılması gereken lezyonlardır. Lokal destrüktif olmaları dolayısıyla bizim hastamızda olduğu gibi kemik destrüksiyonu yapmadan erken tanı ve tedavi yapılması önemlidir. Bununla beraber paranazal sinüs kitlelerinin ayırcı tanısında da mutlaka akılda tutulmalıdır. Informed ConsentHastanın KendisindenReferences
Presented atÇalışma 15. Türk Rinoloji, 7. Ulusal Otoloji ve Nörootoloji, 3. Ulusal Baş Boyun Cerrahisi Kongresinde, 2019’da, Antalya’da özet bildiri/ poster olarak sunulmuştur. |
|||||||||||
Keywords : kolesterol granülomu , maksiller sinüs , kemik nekrozu |
|