|
|||||
Turkish abstractKolumella burun orta hattında burun ucundan dudak filtrumuna kadar uzanan ve burun pasajını ikiye ayıran önemli bir estetik ve fonksiyonel ünitedir ve izole septokolumellar gelişim bozukluğu çok nadir gözlenmektedir.Genellikle en sık rastlanan nedeni konjenital, travma veya enfeksiyona bağlı hasarlanmasıdır. Hastalar burunda şekil bozukluğu,estetik kaygı ile başvururlar. Tanısı inspeksiyonla konur. . Kolumellar deformitelerin tedavisinde üst dudak flebi, alın flebi, internal nazal vestibüler flep, nazolabial flep, nazal septal,auricular ve kostal kıkırdak greftler kullanılabilir.Bu olguda da nedeni bilinmeyen şekilde gelişen septakolumellar problemin tedavi ve takibinden bahsedilmiştir.IntroductionKolumella, burun orta hattında burun ucundan dudak filtrumuna kadar uzanan ve burun pasajını ikiye ayıran kıkırdak, cilt, bağlardan oluşan önemli bir estetik ve fonksiyonel ünitedir. Burnun embriyonik gelişimi gestasyonun 3-10. Haftaları arasında meydana gelmektedir. Bu aralıkta orta nazal çıkıntı, orta hatta frontal uzantılarla birleşir. Kolumellanın orjini olan frontonazal çıkıntı bu sayede şekillenmiş olur. İzole kolumella yokluğu çok nadir olarak gözlenir. Septokolumellar yokluğun genellikle en sık rastlanan nedeni konjenital, travma veya enfeksiyona bağlı defektir. Hastalar genelde burunda şekil bozukluğu ile başvurur. Tanısı inspeksiyonla konur. Kolumellanın gelişim defektinde ciddi estetik ve fonksiyonel deformiteler oluşur. Rekonstrüksiyonunda ise üst dudak flebi, alın flebi, internal nazal vestibüler flep, nazolabial flep, nazal septal,auricular ve kostal kıkırdak greftler kullanılabilir. Case Report9 yaşında kız çocuk hasta konjenital kolumellar bölge gelişim bozukluğu nedeniyle ailesi aracılığı ile tarafımıza başvurdu. Hasta yakınları herhangi bir cerrahi öykü, travma, enfeksiyon, doğum anında gelişen bir patolojiden bahsetmemekle beraber sürekli bu bölgede gelişen yara, kabuklanma tarifliyordu. Aile öyküsünde benzer rahatsızlığı olan yakını bulunmayan hasta üçüz olarak miyadında ve sezeryan ile doğmuş olup diğer 2 kardeşinde kolumellar gelişim bozukluğu bulunmamaktaydı. Bilinen başka gelişim bozukluğu,sendromik hastalık öyküsü yoktu. Çeşitli sağlık kuruluşlarına başvurarak medikal tedaviler alan hastanın şikayeti düzelmemiş olup burun ön orta hatta gelişim problemi gözlenmiş,bu durum çeşitli kozmetik ve fonksiyonel problemlere sebep olmuştur. Fizik muayenesinde orofarinks bakısı doğal,damak bölgesinde birleşim defekti yoktu.Kolumella,alt lateral kartilaj medial kruraları,membranoz septum,kıkırdak septumun ön yarısı yoktu. (Şekil 1).
Kontrassız paranazal tomografik incelemesinde kolumellar bölge ve kıkırdak septum yokluğu dışında ek patoloji saptanmadı. Bunun üzerine aileye bilgi verilerek operasyon planlandı. Genel anestezi altında yaklaşık iki buçuk saat süren operasyonda anterior nazal spinden geriye doğru uzanan mukozalizasyona uğramış olan cilt benzeri yapı nazal tabandan yaklaşık 0,5-0,7 cm eleve edildi. Elevasyon sonrasında bunun kolumella cildi olarak kullanılması düşünüldü. Benzer şekilde superiorda intermediate kruralardan yine septumun defektif bölgesine uzanan cilt bu bölgeden rezeke edildi. Ardından bilateral alt lateral kıkırdakları oluşturmak üzere sağ kulaktan kavum konka grefti posterior cilt adasıyla beraber alındı. Alınan bu greftten iki adet medial krura oluşturacak şekilde şerit çıkartıldı. Bu şeritler daha önce hazırlanmış olan kolumella cildi olması planlanan bölgenin içine,anterior nazal spinin önünden superiorda intermediate kruraların olduğu bölgeye doğru suture edildi. Daha önce bilateral eleve edilmiş olan mukoperikondriumun sağ tarafta kalanı superior pedinkul bırakılarak posteroinferior ve anteriordan serbestleştirilerek arkadan öne çekildi. Sol tarafta ise kıkırdak greftin cilt bırakılan bölgesi içindeki kıkırdak ada ile beraber hastanın mevcut septumuna ve anteriorda da intermediate krura anterior septal açı bölgesinin olduğu yere doğru oblik gelecek şekilde kartilaj suture edildi. Kolumella cildi mevcut medial yerleştirilen kruraların üstünden superiordaki mevcut cilde dikildi. Sağ lateraldeki mukoza ,soldaki cilt grefti kolumellar greftle karşılıklı suture edildi.Her iki tarafa nazal splint silikon şerit haline getirilerek yerleştirildi. Kulak grefti alınan bölge de primer suture edildi.Operasyon tamamlandı.Operasyon sonrası ve tekrarlayan kontrollerinde alınan greftin tuttuğu, iyileşmenin olduğu estetik bütünlüğün sağlandığı gözlendi.(Şekil 2)
DiscussionEmbriyolojik olarak yüz 1.trimesterde 1. faringeal arktan gelişir.Oluşumuna frontonazal proçesler katılmaktadır [1]. Gestasyonun 4. haftasında ilkel ağız yani stomedium 5 primodial yapı ile çevrilir. Üstte frontonazal,her iki yanda maksiller,altta mandibuler çıkıntılar birleşir [2]. Ardından 5. haftada nazal plakodlar gelişir ve at nalı şeklinde medial -lateral nazal çıkıntılar oluşur. Ortasındaki çukurluğa nazal pit denir ve bu kısım anterior nares ile nazal kavitenin başlangıç kısmını oluşturur [3]. Medial nazal çıkıntıların birleşimi ile kolumella ve filtrum oluşur [4]. 8-10. haftalar arasında da damak ve dudak birleşerek kavite tamamlanır. Bu gelişim aşamalarındaki eksiklikler yüz orta hattında defektlere neden olabilmektedir.Yalnızca kolumellar gelişim defekti olması ise çok nadir gözlenen bir durumdur ve yalnızca birkaç yayında bahsedilmektedir [5]. Jacobs ve ark. [6] ilk kez 1984'te izole kolumella yokluğu olan genç bir erkek hasta vakası bildirmiştir. Tam etiyolojisi ise net olarak bilinmemektedir [7]. Travma, teratojenler,enfeksiyonlar gibi nedenlere bağlı oluşabileceği öngörülmektedir.Tanı konulduktan sonra tedavisi cerrahidir ve çok çeşitli teknikler literatürde bildirilmiştir.Özellikle lokal serbest fleplerle yapılan ve auriculadan taşınan kompozit greftlerle yapılan cerrahi teknikler son dönemde daha çok ön plana çıkmaktadır. Lokal serbest fleplerin beslenme problemi, kıllı cildin taşınması ve donör alanın bozulması gibi dezavantajları mevcuttur [8]. Rua Arthur Bernardes, kolumella gelişim bozukluğu bulunan bir hastada çift flepli nasolabial flep tekniğini 2 seansta uygulayarak başarılı sonuç alınabileceğinden cerrahi açıdan ayrıntılı anlatımla bahsetmiştir [9]. Bunun yanı sıra aurikular kompozit greft ise renk ve doku uyumu bakımından iyi estetik sonuçlar oluşturması ve kıkırdak yapısı ile fonksiyonel destek sağlaması nedeniyle tercih edilmektedir[10]. Brain Pan ve arkadaşları da 2 aşamalı kompozit greft tekniğinden bahsederken avantaj ve dezavantajlardan da bahsetmektedir [5]. Preauriküler flep, prefabrike retroauriküler flep gibi kompozit flep prosedürleri estetik ve fonksiyonel avantajlarının yanı sıra gelişmiş teknik yönleri ve daha uzun prosedür süreleri gerekmesi gibi dezavantajlara da sahiptir [8]. ConclusionBiz bu vakada nedeni bilinmeyen septokolumellar defekt hastasını sunup, yaptığımız cerrahi işlemi anlatarak bu nadir vakayı literatürle paylaşmayı amaçladık. References
Presented at42. ulusal kbb- baş boyun cerrahisi kongresinde poster sunumu olarak yayınlanmıştır. |
|||||
Keywords : Septokolumellar gelişme bozukluğu , Kavum konka grefti ile rekonstrüksiyon |
|